Aşağıdaki içerik, Hakan Tarhan tarafından oluşturulmuştur. İzinsiz kullanılan içerikle ilgili, fikir ve sanat eserlerinin korunması kanunu kapsamında hukuki işlem başlatılır.
Bir nesnenin keskinleşmesi için, kenarına doğru incelmesi gerekir.
Söz konusu inceliş, geometrik farklılıklar içerebilir. Dolayısıyla bıçaklarda, her biri farklı kullanımlarda tercih edilebilen değişik ''ağız'' yapılarından söz etmek mümkündür.
Burada dikkate alınması gereken önemli unsur, keskin kenarın hemen arkasında hangi kalınlıkla desteklendiğidir.
Spesifik olarak ağız açım türlerine değinmeden önce ''kavram karışıklıkları'' konusuna kısaca değinmek yerinde olacaktır.
Bıçakların ağız yapılarının tarifinde, dilsel farklılıkların ötesine taşan şekilde, kullanılan terimlerde de terimlerin kullanılmasında da tam bir uzlaşı görülmemektedir. Diğer deyişle, aynı yapı değişik isimlerle anılabilirken bu isimlerin kimilerine göre farklı yapıları ifade ettiği de gözlenmektedir.
Örneğin, ''Saber grind'' teriminin, ''Scandi'' terimi dâhil, neredeyse tüm ''full flat-tam düz'' olmayan ''flat-düz'' ve hatta ''hollow-iç bükey'' açımlar için kullanıldığına rastlanabilmektedir…
Evet, dilsel farklılıklar yanında, kullanılan terimlerde uzlaşı sağlanamamış olması ve terimlerin çokluğu, çok karmaşık olmayan konuyu anlamayı ve anlatmayı zorlaştırıyor. Yukarıdaki gibi cümlelerin ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Aslında ağız açımının geometrisi kolaylıkla anlaşılabilir durumdadır. Biçimi de görülebilir niteliktedir.
Karışıklığı gidermek, konuyu basit ve anlaşılır kılmak için öncelikle iki noktayı göz önünde tutmak önemlidir:
1-Ağız açım çizgisi nereden başlıyor? Başka anlatımla, bıçağın keskin kenarına doğru incelmeye başladığı nokta nereye denk düşüyor?
2- Bileme çizgisi ikinci bir açı (secondary bevel) oluşturuyor mu?
Birinci soruyu ele alalım:
Eğer ağız açmaya başladığımız çizgi (grind line), sırt (spin) çizgisi ile üst üste gelmişse buna tam (full) ağız açımı diyoruz.
Bitişik olmaması sırt kısmın kalınlığının ağız kısmına doğru bir miktar devam ettiği anlamına gelir. Bunun amacı arka kısma direnç ve ağırlık kazandırmaktır.
Bitişik olmayan açımların tamamını ''saber-sabre'' olarak tanımlayanlar var.
Ağız açımı sırt çizgisine yakın ise, yüksek (high) açımdan ya da geniş ağızdan söz ediyoruz. Yani tıraşlanmamış, ince bir bölüm hâlinde yanak bulunuyor.
Ağız açmaya başladığımız çizgi, lamanın ortasında (merkez çizgi) ya da ortalarında bir yerde ise, buna ''saber-sabre'' adını verenler var.
Ağıza yakın bir çizgi ise, dar açım anlamına geliyor. Scandi adını bu anlamıyla öne çıkaranlar olduğu gibi, ''saber-sabre'' adını bunun eş anlamlısı olarak kullananlar da var.
Spesifik bazı isimlerin sadece ağız açım çizgisine bağlı olmaması, aşağıda görebileceğiniz gibi ikinci sorumuzu da kapsaması, karışıklığı oluşturan başlıca etken.
İkinci soruya gelince:
Bıçakların ağız açımı yapılırken, genellikle, en uç noktada (kimi avantajlar sağlayan[1]) belli bir kalınlık bırakılır ve son olarak bileme, o kalınlığın ucunun sıfırlanmasına [istisnalar dışında düz (flat) biçimde] yönelik olarak gerçekleştirilir. Dolayısıyla, ağız açımıyla ahenk içinde olmayan ikinci ve minik bir ağız açımından söz edilebilir.
Bileme çizgisinin ikinci bir açı (secondary bevel) oluşturmadığı ağız açımlarının en net ve geniş ifadesi, sıfır (zero) ağız açımıdır. Bu, ağız açımının devamı şeklinde sıfırlanmış bir keskin kenarın ifadesidir.
Bileme açısının, ağız açımının dümdüz şekilde aynen devamı olduğu sıfır (zero) bıçaklar, düz (flat) ağız açımına sahiptir. Bu ağız açımına V-flat (düz V) denmektedir.
Ayrıca bu tür açımın adı, Scandinavian (İskandinav) kısaltması olan ''Scandi'' bıçaklar ile de anılmaktadır.
Fakat ''Scandi'', çoğunlukla sıfır (zero) bir bıçak olmakla birlikte aslen dar ağız açımını ifade etmektedir. Diğer kendine has özellikler barındıran bir bıçak modeli olarak (Hatta A.G. Russel da rastlanabilen geniş tanıma göre Scandi, içbükey de olabilen dar ağız açımlı ince bıçaklardır. Bununla birlikte dar ve düz ağız açımını ifade eden bıçaklar olduğu hakkında uzlaşılmış durumdadır denebilir.) da anlaşılabilmektedir. Dolayısıyla, ''Scandi'' denilen her bıçak düz ağız açımına sahip olmayabileceği gibi, ''Scandi'' olmayan sıfır (zero) ağız açımına sahip başka bıçaklar da vardır.
Eğer yazının başlarında bahsettiğimiz gibi ''saber-sabre'' dar ve düz ağız açımı, kastedilen ''Scandi'' ile eş anlamlı kullanılacaksa, (en azından) buna Spyderco’nun yaptığı gibi ''zero saber grind'' denilmelidir. Çünkü yine yaygın kabule göre ''saber-sabre grind'' bileme çizgisinde ikinci bir açı (secondary bevel) taşımaktadır.
Bu bilgilerle birlikte dikkate alınması gereken bir başka nokta, lamanın kalınlığı ve ağız açımının genişliğidir ki ''açı'' bu değişkenlere bağlıdır. Diğer deyişle, aynı kalınlıkta bir lamada, düz v (v-flat) ağız açım çizgisi, geriye (sırta) taşındıkça açı küçülecektir.
Bu iki soru ile ilgili nüansları ortaya koymaya çalıştıktan sonra yaygın olarak kullanılan ağız açım şekillerine geçebiliriz. Aslında temel olarak içbükey, dışbükey ve düz olmak üzere 3 ağız açımı vardır.
İçbükey açım (Hollow-Concave grind): Yuvarlak hatla çukurlaşan biçimde açılmış ağızdır. Bu açım ile bıçak, kenarına doğru her iki yanından simetrik olarak inceltilmiştir.
Bir lama, dönen dairesel bir zımparaya oynatılmadan bastırıldığında içbükey şekilde yontulacaktır. Diğer deyişle, dışbükey bir aşındırıcının lama üzerinde bıraktığı boşluğun şekli içbükeydir.
Daha kolay körelebilen ama yine daha kolay bilenebilen bir ağız yapısı olduğu söylenebilir. Çoğunlukla, keskin kenarda, düz v (v-flat) tarzı ikinci bir bileme açısına sahiptir.
En başta gelen dezavantajı, avantajına bağlı şekilde, ince ağız yapısı nedeniyle ağır işlerde kullanmaya elverişli olmamasıdır. Sert nesneler üzerinde çalışmada ve özellikle darbeli kullanımda zayıf kalmaktadır. Bir diğer dezavantajı olarak, derin kesiklerde (ince ağız yapısından sonra hızla eğimi artan bir dikleşme nedeniyle) biraz olsun zorluk yaşattığı vurgulanmaktadır. Bu ağız yapısı, iyi bir kesici olmasına karşın, mutfak bıçaklarında zaman zaman tercih edilmeyebilir. Bunun sebebi de (özellikle yumuşak malzemelerde kesim yapılırken) ''vakumlama'' olarak tabir edilen hadise neticesinde, kesilen nesne üzerinde dairesel kıvrım dezavantajı yaşatmasıdır. Bir başka neden ise, düz olmayan ağzı yanı, üzerine yatırdığınızda zeminle tam kavuşmamasıdır ki bu da yiyeceklerin ezilmesi istendiğinde dezavantaj oluşturmaktadır.
İçbükey açımlarda aşındırıcı dairenin çapı genişledikçe eğim yumuşayacaktır. Bu da neredeyse düz ağıza yaklaşan içbükey ağızlar elde edilebileceği anlamına gelmektedir.
Usturalar, av ve yüzme bıçakları, küçük ve orta boyuttaki günlük kullanım çakılarında genellikle içbükey yapı tercih edilir.
Dışbükey açım (Convex grind): Bu ağız yapısı, içbükey çukurun tam tersine bir şişkinliğe sahiptir. Ağza karşıdan bakıldığında, her iki yanın simetrik biçimde dışa doğru yay çizdikleri görülür. Bu şekil bir midye kabuğuna benzetilebilir. Zaten, Japonlar, geleneksel olarak kullandıkları bu ağız açımına ''deniz tarağı'' anlamına gelen ''Hamaguri'' demektedirler. Bu ağız açımı, ''Appleseed'' ve ''Moran'' gibi isimlerle de literatürde yer bulmaktadır.
Bıçakların dövülerek yapıldığı zamanlarda, çekiçle bu şekli vermenin kolaylığından ötürü yaygınlaşmış görünmektedir. Günümüz üretiminde ise, CNC dışında, dışbükey biçimi verebilmek için genellikle ''gevşek zımparalar'' kullanılır. Dolayısıyla, yeniden bilenmesi de zordur. ''Bileme kayışları''na ihtiyaç duyulabilir. Düz zeminlerde bilenmesi ise daha fazla ustalık gerektirir.
Bu açım sonucu, geometrinin devamı olan keskin bir kenar {Bileşik (compound) olmayan bir dışbükey (convex) açım, ikinci bir bileme açısı taşımaz] elde edilir ve bu kenar kendisine yakın kalın bir kısım tarafından desteklenmiş olur.
Sonuçta bu şekil, keskin ve son derece güçlü bir ağız yapısı sunar. Sert cisimlere karşı ve darbeli kullanımlarda avantaj sağlar. Çok iyi bir yarıcıdır. Bir diğer avantajının, yuvarlak hatlar taşımasından dolayı, keserek içine girdiği cisimlerin içine kolay sıkışmaması olduğu söylenebilir.
Baltalarda yaygın kullanılan bir açım biçimidir, öyle ki kimi zaman balta açımı (axe grind) olarak da adlandırıldığına rastlanır.
Baltalar dışında, kalın ve büyük bıçaklarda kullanımı daha yaygındır. Keskin ve güçlü yapısı sayesinde çok yönlü kullanım imkânı sunar. Oyma işleri zayıf yönüdür. Sahip olduğu bombenin eğimine göre, performansında dramatik farklılıklar ortaya çıkabilir.
Düz açım (Flat grind): Bu açım ile bıçak, kenarına doğru her iki yanından, simetrik olarak bombesiz biçimde inceltilmiştir. İncelme, doğrunun eğimi ile elde edilmiştir ve ağız yüzeyi ''düz''dür.
Yazının başlarında değinildiği üzere:
Düz açımın, ''Ağız açım çizgisinin başladığı yere'' ve ''Keskin kenarın ikinci bir bileme açısı taşıyıp taşımamasına'' bağlı olarak değişik varyasyonları bulunmaktadır. Bu varyasyonlar direnç, ağırlık, denge, keskinlik gibi tercihlerin sonucudur.
Bunun neticesinde düz açımın, mutfak bıçaklarından ordu bıçaklarına ve ağır hizmet bıçaklarından günlük kullanım çakılarına kadar geniş kullanım alanı bulunmaktadır.
Ağız yapısının sahip olduğu düzlük sayesinde, kestiği malzemelerin içinde istikrarlı ilerlemesi, diğer ağız yapılarına göre daha kolaydır. Özellikle geniş ve tam düz (full flat) bir mutfak bıçağında bu avantaj, düşük açı ve elbette yumuşak eğime bağlı olarak büyümektedir. Böylelikle bıçak, yiyeceklerin içinden kolaylıkla geçer. Tam düz (full flat) şef bıçakları yaygındır. Fakat bu bıçaklar tabii ki hafiflemiş yapıları ve desteksiz ağızları ile, ağır kullanıma uygun değildir.
Çelik, en, kalınlık hatta boy gibi değişkenleri göz ardı edip aynı bıçak için konuşacak olursak; düz ağız açımının, kestiği malzemeler içinde ilerleme yapısal avantajını sürdürerek daha ağır kullanıma uygun hâle gelmesinin yolu: Ağız açım çizgisinin ileriye taşınmasıdır. Söz konusu çizgi ne kadar ileri taşınırsa bu o kadar daha dik açı, yani daha fazla sürtünme anlamına gelecek ama ağır işlere daha uygun ve dayanıklı bir bıçak elde edilecektir.
Düz ağıza sahip bıçaklar da ikinci bir bileme açısı taşıyabilirler.
Düz v (v flat) denilen bıçaklarda ise, bileme açısının, ağız açımının dümdüz şekilde aynen devamı olması sonucu iki özellik ortaya çıkmaktadır. Birincisi, yaklaşma açısı ayarlaması görsel desteğe de sahiptir denilebilir. Ne var ki, bileme çizgisi açısının farklı olduğu durumlarda ortaya çıkan minik aldatıcılık pek önemsenir nitelikte bulunmaz. İkinci ve daha önemli olan özellik, bileme kolaylığı sağlamasıdır. Daha doğrusu bileme açısı tutturma zorluğunu ortadan kaldırmasıdır. Açı arama ve bileme esnasında aynı açıyı koruma gibi problemler; bıçak ağızının, kendisi gibi düz bir aşındırıcı zemine yaslanabilmesiyle yaşanmaz.
Bu üç ağız açımı (içbükey, düz ve dışbükey) temel olmak üzere, farklı ağız açımlarından söz edilebilir:
Keski açım (Chisel grind-Single bevel grind): Bu açım ile bıçak, kenarına doğru tek yanından inceltilir.
Bazı varyasyonlarını saymazsak [Chisel with urasuki ve chisel with back bevel gibi… Chisel with urasuki’de tıraşlanmayan ve düz bırakılan tarafa, kesilen cismin yüzeye yapışmaması-kolay ayrılması için çok hafif şekilde içbükey eğim verilmektedir. Genellikle mutfak bıçaklarında kullanılmaktadır. Chisel with back bevel ise, normalde açım işlemi uygulanmayan yüzdeki minik ağız açımlarını ifade eder ve bu açım genellikle düz olarak yapılır. Kimilerine göre bu tabir (chisel with back bevel) oksimorondur. Çünkü ”Single bevel grind” denilen bir bıçakta ”Back bevel”dan söz edilmektedir. Arka yüzün açılmasıyla, genellikle daha fazla keskinlik amaçlanmaktadır fakat bu keski açımın (chisel grind) avantajlarını tuşlayacak nitelik taşıyabilir], orijinalinin arkası düzdür. Hatta düz zemine karşı tek taraftan yapılan sıfır bir düz açım ''gerçek düz'' ağız olarak nitelendirilebilir ve yaklaşma açısı ayarlaması oldukça nettir. Düz (flat) keski (chisel) açımda, keskinliği esas alan durumlarda, genellikle 30 derece civarında bir açı tercih edilir.
Kabaca, bileme açısının iki katına çıktığı ve bilenen yüzeyin yarıya düştüğü söylenebilir.
Diğer tarafın simetrisi ile uğraşılmadığından yapımı ve bilenmesi daha kolaydır. Sıfır (zero) ağız açımına sahip olmayan, değişik ağız açımına sahip bıçakların bilemeleri tek yönlü-tek taraftan yapılabilir. Diğer deyişle, bileme çizgisindeki ikinci açı, keski (chisel) olarak tercih edilebilir. Bu tür bıçaklar için ''double blade grind chisel'' denmektedir.
Bileme çizgisinde ikinci bir açı taşıyan söz konusu bıçaklar da eğer tek yanları açılmış ise keski (chisel) açım olarak adlandırılmaktadır.
Keski açımda çoğunlukla düz (flat) ağız açımı tercih edilse (hatta uç yapısı dâhil düz çizgilerle çalışılması yaygındır ve tanto uç yapısı da bu anlamda sıklıkla görülür) de özellikle açı ayarlama kolaylığı ile içbükey açımın oyma avantajının birleştirildiği içbükey keski açım modellere rastlanabilmektedir.
Keski açıma, mutfak (özellikle Japon) ve oyma bıçaklarında çoklukla rastlanmasının yanında bu açım ordu bıçaklarında, bushcraft bıçaklarda, palalarda ve cep çakılarında da görülebilir.
Dayanıklı ve keskin (açılar yine önemli tabii) bir ağız yapısı sunan, kolaylıkla bilenen ve yaklaşma açısının iyi ayarlanabildiği bu açımın, belki de en önemli dezavantajı asimetrik yapısından kaynaklanmaktadır. Kesilen malzeme içinde ilerlenirken (bıçak, ağız açılmayan tarafa doğru gitme eğilimi taşıdığından) düz çizgi tutturmak zorlaşmaktadır. Ayrıca sağ elini veya sol elini kullanan kişiler için hangi yüzeyde ağız açımının yapılacağı da önem kazanmaktadır.
Asimetrik açım (Assymmetrical grind): Geniş anlamda, bıçağın iki ayrı yanının simetri taşımamasıdır. Bu anlamda keski (Chisel) açım da asimetrik bir yapıdır. Hatta simetri sağlanamamış, bir tarafı diğer tarafının aynısı olamamış her bıçak için asimetrik denebilir.
Özel anlamda ise, bıçağın iki ayrı yanında değişik ağız açımının bulunmasıdır. Bir yanı düz, diğer yanı dışbükey açılmış bir ağız yapısı, asimetrik açım örneğidir. Ayrı yanlarda kullanılan farklı açımlar, değişik avantaj ve dezavantajlar barındırır.
Sıradaki iki ağız açımının, değişik firmalar tarafından birbirinin yerine kullanıldığına sıklıkla rastlanmaktadır. Hangisinin Asimetrik, hangisinin bileşik olarak adlandırılacağı konusunda uzlaşı görülmemektedir. Biri ağız eni üzerinde, diğeri de ağız boyu üzerinde farklı açımların bir arada kullanılmasını ifade eden ağız açımlarını aşağıdaki şekilde başlıklandırdık:
Bileşik açım (Compound grind-Double grind): Geniş anlamda, ağız eni üzerinde ikinci bir ağız özelliği bulunmasının ifadesidir.
Farklı ağız yapılarının bir arada kullanılması [Örneğin düz (flat) başlayan bir ağızın dışbükey (convex) devam etmesi] veya aynı ağızın çift açı taşıması [Örneğin düz (flat) yapılan ağız açımında, bir noktadan sonra açı değişebilir. Böylelikle, birlikte bulunan iki ayrı ağız yapısı ortaya çıkabilir.] şeklinde görülebilir.
Bileme çizgisinde ikinci bir açı taşıyan bıçaklar da aslında minik ikinci ağızlı bileşik bıçaklardır. Bu da hesaba katıldığında, söz konusu açımın, oldukça yaygın bir ağız açım şekli olduğu söylenebilir.
Farklı ağız yapılarının avantajlarını birleştirmeye ve kenar kısmın keskinlik-dayanıklılık optimizasyonunu sağlamaya yönelik olarak kullanılır.
Kombine açım (Combine grind): Ağız boyu üzerinde birden fazla açım olmasıyla meydana gelir.
Örneğin, ağzın balçağa yakın kısmı içbükey, uç ve uca yakın kısmı düz açılabilir. Böylelikle bıçak, aşağıda, yontmada başarılı ve keskin bir ağız kısmına sahip olacaktır. Uç ve uca yakın kısım ise daha ağır ve daha dayanıklı bir yapıya kavuşacaktır. Bıçakta ağırlık ve kalınlığın uç tarafta artmasıyla, daha kolay savrulabilen bir bıçak da elde edilmiş olacaktır. Ayrıca, ağızdaki kalınlaşmaya bağlı olarak, keserken çekme hareketinin uygulanması; bir yarma hamlesine dönüşebilir…
Değişik kombinasyonlarla avantajlar harmanlanabilir. Burada geçiş noktalarının açılarının iyi ayarlanabilmesi önemlidir. Kombine açım sayesinde, bir bıçakta farklı ağızların avantajlarını ve sinerjisini yaşamak mümkündür ama bu bıçakların yapılması ve bilenmesi zordur.
Bu avantajlar arasında: Üretim aşamasında bıçak üzerinde yapılacak daha sonraki işlemlerde güvenlik sağlaması; açımın geniş veya eğimin çok yumuşak olduğu ağızları güçlendirmeye imkân vermesi; yapılacak daha sonraki bilemelerde minimum çelik kaybına ve kaplama varsa ona zarar vermeden bilemeye yaraması; ısıl işlemde homojenliğe katkı sunması vb. sayılabilir.